BURCU DİNÇER – ARABESK KAFA

Sevgili Burcu, Arabesk Müziğin günden güne yükselen çıkışı için neler söylemek istersin? 

Aslında tabi bu konuyu bir kaç cümle ile özetleyebilmek oldukça zor. Bilimsel bir çıkarım ortaya koymak da benim haddime değil tabi ancak ben de elbette bu toplumun içinde doğmuş, büyümüş zamanla evrilmiş bir birey olarak ancak kendi gözlemlerim hakkında bir kaç kelam edebilirim.

Arabesk aslında acı ile gelen, acı üzerine kurulmuş bir algı ile hayat bulan ve toplumun her kesiminde bu anlamda empati yaratan bir müziktir. Tarihimize dönüp baktığımızda da bu coğrafya yine aynı şekilde nice acılara sahne olmuştur.  Dolayısıyla da bu müzik türünün yapısı itibariyle toplumun her kesimine hitap edebiliyor olması da hiç şaşırtıcı değil. Aslında buradaki soru bence şu olmalı. Neden önceki yıllarda halkın beğenisine sunulmuş eserler gibi aynı etkinlikte şarkılar üretilmiyor ve neden eski şarkılar tekrar düzenlenerek ortaya konuluyor. Üretilmiyor evet çünkü üretilemiyor☺ Bir duygunun dışa vurumu  için önce o duygunun var olması gerekiyor. Dijital dünyanın hayatımıza bu denli hakim olmasıyla beraber o eski duygularımızı, naifliğimizi ve değerlerimizi giderek kaybediyoruz maalesef. Sonuç olarak da yeni üretimler olamıyor. Çünkü arabesk müzik, insanın iç dünyasını, etrafında yaşanan olaylara yaklaşımını, hayattaki duruşunu ve dünyaya bakışını şekillendirerek, insan ilişkilerinin damgasını vurduğu her alanı etkiler. Arabesk bir isyan ve direnme gibi görünse de kendi içerisinde nihai olarak katlanma estetiğidir. Biz bir taraftan kendi duygularımızla yeni eserler üretmeye çalışıp diğer taraftan da dinleyerek büyüdüğümüz, sevdiğimiz arabesk müzik formundaki şarkıları günümüz müzik trendleri ile harmanlayıp, farklı altyapılarla zenginleştirip, rengini özünü kaybetmeden yorumlamaya çalışıyoruz Arabesk Kafa olarak.

Aslında Arabesk Kafa Grubu’nu da seni de daha yakından tanımak istiyoruz. Nasıl başladın müziğe? Hep mi arabesk söyledin? Arabesk Kafa Grubu’nu nasıl kurdun?

Aslında pek çok müzisyenin cevabında olduğu gibi daha çocuk yaşlarda başladım. Yani böyle söyleyince çok klasik bir cevap gibi gelse de inanın çoğu müzisyende de bu böyledir. Ben de ailemin bana hediye ettiği küçük bir klavyeyi çalmaya çalışırken yeteneğim olduğunu fark ettim. Sonrasında geliştirmeye başladım ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin sınavlarına girdim ve kazanarak Türk Müziği eğitimi aldım. Küçüklüğümden beri arabesk müzik dinlemeyi ve söylemeyi seviyorum. Yabancı dilde ya da farklı türlerde şarkılar da söylüyorum. Ama gönlüm hep arabeskten yana.

Arabesk Kafa aslında dönemsel arabesk müzik trendi düşünülerek kurulmuş bir grup değildir. Ben küçüklüğümden beri arabeski çok severek dinliyorum söylüyorum. Yaptığımız müzik de aslında rock altyapısıyla arabesk müzik yapan bir grup gibi görünse de biz farklı müzik türleriyle arabesk şarkıları harmanlayıp dinleyiciyle buluşturuyoruz. Dünya trendlerini, gelişen müziği yakından takip edip o müzikal altyapıyı da yaptığımız müziğin içine ekleyip sunuyoruz.

Yıllarca birçok farklı platformda çalıştıktan ve belli bir müzik kariyerine ulaştıktan sonra bir gün artık kendi oluşumumu yaratmanın zamanının geldiğini düşündüm. Arabesk Kafa böyle doğdu. Bakma bu süreci böyle çok kısa anlattım ama aslında sancılı da bir süreçtir bir grup kurmak. Müzik piyasasında belli bir kariyer geliştirmiş kişilerin, iyi müzisyenlerin bir araya gelmesi aynı platformda beraber iş yapmaları, sıfırdan bir işi kurmaları grup olmaları gerçekten çok zor ve sancılı bir süreç. Konserler, programlar derken, vaktimizin çoğunu ailemizden çok, beraber çalıştığımız iş arkadaşlarımızla geçiriyoruz ve haliyle de zamanla aile gibi oluyorsunuz. İşte tam da bunun için de yeni bir grup kurarken hem müzikal anlamda, hem kafa yapısı, hem dünya görüşü, hayattaki duruşu birbirine çok yakın, birbiri ile uyum içerisinde çalışacak kişilerle yol almak gerektiğine inanıyorum. Çünkü dediğim gibi birlikteliği sağlayan tek veri müzikal yetenek ya da enstrüman değil. Taşların yerine oturması her işte olduğu gibi zaman alıyor ve gerçekten sancılı bir süreç. Çok zorlandığım zamanlar da oldu. Ama özellikle altını çizerek de şunu söylemek istiyorum ki her zorluktan daha da güçlenerek çıktım. Yaşadığım her kriz kendi içinde bana başka bir fırsatı doğurdu. Ama dediğim gibi sanırım savaşçı bir karakterim. Arabesk Kafa yeni bir grup ama kısa sürede çok sevenimiz çok da dinleyenimiz oldu. Bu durumdan da çok mutluyuz.

Orhun Sevindik ile birlikte söylediğiniz “Teker Teker” hiç de alışkın olduğumuz Arabesk Kafa Soundu gibi değil daha çok RAP ama yoğun arabesk soslu bir RAP şarkı olmuş sanki. Birlikte farklı tarzlar mı deniyorsunuz?

Evet birlikte üretebildiğim, birlikte keyifle çalıştığım kendi sözlerini yazan, besteler yapan özel müzisyenlerdendir Ohun Sevindik. Kendi albümü çıkacağı zaman albümünün çıkış parçası olan “Teker Teker” şarkısı için bir bir teklif getirdi ben de şarkıyı dinledim ve çok beğendim. Ve sonrasında beraber  böyle bir şarkı çıktı ortaya. İkimiz de müzik yapmaktan çok keyif alıyoruz ve tarz bağımsız içimizden ne geliyorsa o şekliyle bir üretim gerçekleştiriyoruz.

Kendi müzik grubunu kurmuş kadın solist olarak bu güne kadar yaşadığın en büyük problem ne oldu? Kadın müzisyen olmak sizin sektörde bir avantaj mıdır yoksa dezavantaj mıdır?

Tabi yaşadığım zorluklar var. Her sektörde görüyoruzdur elbette ama bizim sektörde sanırım bu biraz daha fazla. Rekabet ortamı herkesi geliştirir. Çünkü daha iyi olabilmek için sürekli müziğinizi geliştirmek durumundasınız. Ancak rekabeti yanlış algılayıp sizi aşağı çekmek isteyen, kendini geliştirmek yerine sizin işlerinizi engellemeye çalışan, kişisel hırslarına yenik düşüp etik olmayan davranışlar içine giren insanlar var maalesef. Kişisel gelişimini tamamlamış bir birey olarak tabi ki ben de önüme bakıyorum. Rekabeti doğru analiz etmek lazım diye düşünüyorum.

Arabesk Kafa olarak bundan sonrası için yeni projeleriniz neler? Hedeflerin nelerdir?

İkinci teklimizin çalışmalarına başladık. Mart ortası gibi de dinleyenlerimizin beğenisine sunacağız inşallah. Hedefimiz sürekli üretmek. Ürettikçe evrilirsiniz, öğrenirsiniz ve gelişirsiniz.

Burcu Dinçer kimi ya da kimleri keyifle dinliyor? Kendine rol model aldığın, feyz aldığın bir isim oldu mu?

Elbette dinlediğim,  keyif aldığım bir çok isim var. Bir taraftan dünyada neler oluyor bitiyor bunu da takip etmeye çalışıyorum.

Sahnesi olmadığı zamanlarda Burcu Dinçer ne / neler yapar?

Sahne olmadığı zamanlarda da yine müzikleyim. Dinliyorum, okuyorum, yazıyorum. Üretmeye çalışıyorum.

Arabesk Kafa grubu ile iyi bir çıkış yakalamış grubun kurucu kadın Solisti Burcu Dinçer hedefleri ve hayalleri olan müziğe yeni başlamış genç müzisyenlere ne gibi önerilerde bulunurdu ?

Ben hayal edilebilen her şeyin gerçek olabileceğine inananlardanım. Dolayısıyla asla çalışmayı bırakmasınlar. Çünkü bizi çalışmak kurtaracak.

Ege İdea Dergi okurları için özel bir mesajın var mı?

Bu keyifli sohbet için öncelikle sizlere teşekkür etmek, Ege İdea Dergi okurlarına da buradan sevgi ve saygılarımı sunmak isterim. Bir konserimizde kavuşabilmek dileğiyle…

Haber / Röportaj : Umut Kaşan – Ege İdea Dergi ( İzmir )

Fotoğraf : Stüdyo Quartet
(Hasan İskeçeli / Birgi Tekşal / Veli Sert / Ayşegül Altınparmak )

MAKE- UP ARTIST / STYLING : Meral Kaftancı

Bu haberi  sesli dergi formatında dinlemek için lütfen aşağıdaki linke tıklayınız. ( Bu okumayı yapan Erengül Çerçi’ye çok teşekkür ederiz.)

Konular

E- Bülten

    Sosyal IDEA

    Bizi takip edip yalnız bırakmayan siz değerli okuyucularımıza teşekkür ederiz.